29 Haziran 2016 Çarşamba

Aquafilling İle Ameliyatsız Göğüs Büyütme Diklestirme 8Yıl Kalıcı


  Aquafilling İle Ameliyatsiz Göğüs Büyütme





Aquafilling, bir çeşit dolgu maddesi
denilebilir. Fakat içerik olarak hyaluronik asit içeren cilt dolgularından farklıdır. Aquafilling, bir jeldir ve içeriğinde hydraulics yani su bulunan bu jel enjekte edildiği yerde bazı olumlu tepkimeler ile yumuşak doku içinde hacim sağlar.

Aquafilling İle Meme Büyütme Nasıl Yapılır ?

Aquafilling, tıpkı dolgu gibi hazırlanarak, enjektör yardımı ile göğüslere uygulanır. Enjekte işleminden önce lokal anestezi uygulaması ile işlem yapılacak olan alan hissizleştirilir. Bu şekilde hasta konforu sağlanır. Doktor tarafından, uygun olan noktalara, doktorun belirlediği doz ile aquafilling enjekte edilir.
Etken madde, göğüslerin ne kadar büyümesi isteniyorsa o etkiyi yaratcak kadar enjekte edilir. Bu ayar ancak tecrübeli bir doktor tarafından tahmin edilebilir. Bu nedenle uygulama için doktor seçimi önemlidir.


                                         Öncesi                                                    Sonrası

Aquafilling İle Meme Büyütme Kalıcı Bir Çözüm Müdür ?

Aquafilling ile göğüs büyütme, ömür boyu kalıcılık sağlamaz. Fakat diğer dolgu maddelerine göre çok daha uzun süre kalıcılık sağlar. Aquafilling bazı hastalarda 6 yıl bazı hastalarda ise 8 yıla kadar kalıcılık sağlar.

Aquafilling Kimlere Uygulanabilir ?

Aquafilling, sağlık ve hormonal durumu elverişli olan hastalarda yapılabilir. Bu uygulama için ideal adaylar;
  • Herhangi bir hastalık için ilaç tedavisi görmemeli
  • Alerjik hastalıklar yaşamamalı.
  • Göğüsleri küçük olmalı
  • Memede şekil olarak bir değişim istememeli sadece hacim ve daha dolgun bir göğüs talep etmeli. Bu adaylar aquafilling için en uygun adaylardır.

Ameliyatsız Meme Büyütme Fiyatları Nelerdir ?

Ameliyatsız meme büyütme fiyatları, hangi yöntem ile meme büyütme yapılacağına göre şekillenmektedir. Bu nedenle öncelikle hangi yöntem ile operasyon yapılacağı belirlenmelidir. Her yöntemin ve yöntem içi uygulama adımlarının fiyatları farklıdır. Bu nedenle muayene olmanız ve doktorunuzla talep ettiğiniz göğüs tipini konuşmanız önemlidir.
                   Sonrası

                                                                                        Sonrası
Sonrası


29 Şubat 2016 Pazartesi

Yüz ve vucut Dolgusu Çeşitleri Bilgilendirmesi teknik ozellikleri

Yaş, güneş ışınları, mimik hareketleri ile yüzümüzde bir takım kırışıklıklar ve istenmeyen çizgiler oluşur. Bu çizgilerden kurtulmak için son yıllarda çeşitlilik kazanan dolgu maddelerini kullanmaktayız.

Dolgu Maddeleri Nerelerde Kullanılır?

Dolgu maddelerini direk olarak çukur, çökük ya da hacim kazanmasını istediğimiz alana kullanabileceğimiz gibi günümüzdeki modern dolgularla indirekt uygulamalarda yapılabilmektedir. Buna bir örnek vermek gerekirse göz altı çukurunu doldurmadan da hemen altına bir dolgu uygulaması yaparak, göz altlarının daha az çukur ve daha iyi gözükmesi sağlanabilmektedir. Yine direk ve indirek dolgu uygulamalarıyla tüm yüzde değişiklikler sağlanabilmektedir.
  • Burun kenarından aşağı inen çizgiler (Nazolabial Çizgiler)
  • Burun ile ağız arasındaki çizgiler (Philtral Çizgiler)
  • Dudak dolgunlaştırılması
  • Dudaklar etrafındaki radial çizgiler
  • Dudak köşelerini yukarıya kaldırmak
  • Göz çevresindeki kırışıklıklar
  • Göz altı torbalarını kamufle etmek
  • Göz altı çukurlarını düzeltmek
  • Alındaki çizgiler
  • Kaş kaldırma
  • Akne izleri
  • Kaza veya travma sonucu oluşan deformiteler
  • Yanak ve elmacık kemiği dolgunlaştırmak
  • Çene ucuna hacim kazandırmak
  • Ameliyatsız burun estetiği, burun düzeltilmesi
  • Çene köşesi belirginleştirmede
  • Vücuttaki bazı asimetrilerin düzeltilmesi 

Dolgu Maddelerinin Sınıflandırılması

Estetik dolgu maddelerinin bir çok sınıflandırması yapılabilir. Bunlar yapıldığı yere göre yanak dolguları, yüz dolguları, dudak dolguları, göz altı dolguları(ışık dolgusu), göz çevresi kırışıklık dolguları, derin ve hacim yaratan dolgular, çapraz bağsız dolgular (IAL sistem gençlik aşısı, teosyal redencity) gibi.
Yine estetik dolgu maddeleri kalıcılık sürelerine göre de sınıflandırılmaktadır.
·         Kalıcı olmayan dolgu maddeleri
·         Yarı kalıcı dolgu maddeleri
·         Kalıcı dolgu maddeleri

Kalıcı Olmayan Dolgu Maddeleri

Hyalüronik Asit Kaynaklı Dolgular

estetik dolgu maddeleri, kalıcı dolgu
Hyalüronik asit; aslında polisakkarit yapısında bir şeker zinciridir (NASHA). İnsan vücudunda, canlılarda doğal olarak bulunur. Doğal olarak dokularda var olan hyalüronik asidin işlevi, deriye suyu taşımak ve sabitlemektir. Sentetik veya hayvan orijinli olan asit, vücut tarafından kolayca kabul edilebilmektedir. Bu maddenin hücre bölünmesi, eklemlerin kayganlığının sağlaması ve cilde gerginlik vermesi gibi görevleri vardır.
Hyalüronik asit kendi hacminden bin kat fazla su tutabilir ve enjekte edildiği yerde uzun süre şeklini muhafaza edebilir. Özel laboratuvar şartlarında üretilerek kozmetik uygulamalara sunulmuştur. Ortalama 6-12 ay içinde vücut tarafından metabolize edilerek atılmaktadır.
Bu dolgularda alerjik reaksiyon görülmediğinden herhangi bir alerjik test gerekmez. Bu grupta Restylane, Perlane, Puragen, Teosyal, Varioderm, Surgiderm, Juvaderm, Teosyal Redensity (Işık Dolgusu), Amalian, İdea, Perfectha, Juvederm Voluma gibi bir çok farklı marka bulunmaktadır.

Teosyal Dolgu Maddeleri ve Çeşitleri

teosyal dolgu
Teosyal dolgu maddesi hayvansal kaynaklı olmayan dolgulardan bir tanesidir. Diğer hyaluranik asit bazlı olanlara göre daha az yan etki yaratmaktadır. Teosyal dolgu maddelerinin uygulama yapılacak bölgeye göre çeşitleri bulunmaktadır.
Teosyal First Lines
Teosyal Touch Up
Teosyal Global Action
Teosyal Deep Lines
Teosyal Ultra Deep
Teosyal Ultimate

Teosyal Kiss İle Dudak Dolgunlaştırma Dudak Estetiği

Özelliği dudak için özel olarak üretilmiş bir dolgudur. Dudaklar diğer alanlardan farklı özellik gösteren bir yerdir. Hareketli bir yapısı vardır vede mukoza ihtiva eder. Dolayısıyla sıradan bir dolgu dudakta süresinden daha erken erirken özel olarak dudak dolgusu şeklinde hazırlanan bu dolgu en az 6-8 ay dudaklarda dolgun bir şekilde kalmakta ve hatta daha uzun sürede kendini muhafaza etmektedir. Ancak bu işlem kalıcı dudak dolgusu işlemi değildir. Dudak dolgusu nun içinde kendinden lokal anestezide bulunmaktadır. Bu sayede uygulama esnasında hastalar hiç ağrı hissetmezler. Bu da dudak dolgu uygulamasını kolaylaştırır ve sonrasındaki şillik en az olmuş olur.
Teosyal kiss diğer dudak dolgularında gözlenebilen kist, fibrom ya da sertlik benzeri bir durum yaratmaz. Dudak dolgusu uygulaması yaparken kişisel olarak tüpün tamamını üst dudağa değil bir kısmını da alt dudağa vermekteyim. Bu sayede hem üst dudak aşırı büyümüş olmaz, hem doğal durur hem de alt dudakta da hacim arttırılmış olur.

Teosyal Redensity 2 Işık Dolgusu İle Göz altı Dolgu Uygulaması

Gözaltı dolgu uygulamaları daha önceden hastalar ve doktor açısından nisbeten zor bir uygulamaydı. Göz altı derisinin çok ince olması vede hassas olması dolguyu çok fazla gösteriyordu. Redensity 2 ışık dolgusu ile içerdiği yarı çapraz bağlar sayesinde göz altı ile yanak arasında bulunan çöküklükler, oluklar ve göz torbalarının alt kısmı rahat bir şekilde tedavi edilebilmektedir.
Gözaltı ışık dolgusu içerdiği protein, vitamin, antioksidan ve mineraller sayesinde aynı zamanda göz altı morluklarınıda belli oranda hafifletmektedir. Yapısında bulunan lokal anestezi sayesinde ağrı oluşturmaz. Yine kanülle dolgu uygulama tekniği sayesinde göz altında morluk, şişlik hemen hemen hiç olmaz. Redensity 2 gözaltı ışık dolgusu 1 sene civarında kalıcı olmaktadır.

Juvederm Dolgu Maddeleri

estetik dolgu maddeleri, kalıcı dolgu
Juvederm dolgu maddesi hyaluranik asit içerikli Allergan firmasının ürettiği bir dolgudur. Juvederm Ultraplus, Juvederm Smile, Juvederm Voluma, Juvederm Volbella, Juvederm Volift isimli dolgu çeşitleri bulunmaktadır. Firma Vycross teknolojisi kullanarak ürettiği dolgulardan Voluma, Volift ve Volbella bu özelliği taşımaktadır. Bu özellik çapraz bağları daha sağlam ve efektif yaparak hyaluranik asit yoğunluğunu azaltmaktadır. Yine bu dolgu daha az hidrifilik özelliğinden dolayı daha az su tutar, bu sayede hastada daha az ödem, şişlik meydana gelmektedir.
Bu durum hem hasta hem de doktor açısından konfor sağlamaktadır. Bu dolgulardan Voluma; elmacık kemiğinde, yanaklarda, çene ucunda, nazolabial çizgilerde kullanılırken, Volift dudak mukozasında, dudağa hacim kazandırmada, Volbella ise dudak ve ağız çevresinde kullanılmaktadır. Yine her 2 dolgu içerdiği lidokain sayesinde ağrısız dolgu uygulamasına olanak sağlar.

Juvederm Dolgu İle Yüzde Total Değiklikler Yapılabilir

Juvederm dolguları farklı şekillerde kombine ederek, hastaya volumetrik bir düzeltme ya da ameliyatsız yüz estetiği yapılabilmektedir. Bu uygulama için voluma, volbella ve de volift dolguları kullanılmaktadır. Alındaki ve göz çevresi kırışıklıklara juvederm volbella yapılır, göz altları yine bu dolguyla düzeltilir. Şakak bölgesine, elmacık kemiği bölgesine, yanaklara juvederm voluma kullanılarak hacim kazandırma işlemi yapılır. Yine kaşlara ve yanaklara juvederm volift kullanılarak kaş kaldırma vede yüzde gerginlik oluşturulabilir. Bu uygulama da hastaya total bir yaklaşım gerekmektedir. Bu tarz bir uygulama için en az 3-4 adet dolgu kullanılması gerekmektedir.
Juvederm ile yanak dolgusu uygulaması çok başarılı yapılabilmektedir. Yanak dolgusu ile elmacık kemikleri belirginleştirilebilir, yanaklarda yukarı yönde bir kaldırma sağlanabilir. Yanak dolgusu ile çökük yanak ve yanak alt kısımları da düzeltilebilir.

Yarı kalıcı dolgular

Bu dolgu maddeleri etkinlik süreleri 3-5 yıl arasında değişmektedir. Hermaddenin farklı bir etki mekanizması vardır. Bu dolgular daha çok yanak, nazolabial çizgilere uygulanmaktadır. Dudağa uygulanması benim tercih ettiğim bir durum değildir. Bu dolguları Radiesse, Sculptra, Beautical 2/5 gibi sayabiliriz.

Radiesse

Radiesse kalsiyum hidroksiapatit içerikli oldukça güvenilir bir dolgu maddesidir. Radiesse genelde yanak, burun yanak dudak arasındaki çizgileri, çeneyi, elmacık kemiklerini belirginleştirmede kullanılır. Dermisin alt tabakasına uygulama yapılmaktadır. Uygulama sonrasında yaklaşık 1 haftada hücrelerin içerisine dolgu maddesi girer ve daha doğal görünüm oluşur. Radiesse dolgu maddesi allerji yapmaz. Hayluranik asit bazlı uygulamalara göre daha uzun süre kalıcı olmaktadır.

Aquafilling

Aquafilling; vücut bölgesinde uygulanan, tamamen su bazlı 5-8 yıl kalıcılığı olan jel kıvamında uzun etkili bir dolgudur. Aquafilling dolgusu ameliyatsız göğüs büyütme işleminde, ameliyatsız popo kalça büyütmede, bacak eğriliklerini ameliyatsız olarak düzeltmede kullanılır. Yine vücutta varolan bir çöküklüğe ya da hacimsiz alana hacim kazandırmak amacıyla verilen yüksek volumlü dolgu çeşididir.

Aqualift

Aqualift dolgusuda benzer şekilde su bazlı olup hidrofilik jel içermektedir. Özellikle aquafilling uygulamalarındaki gibi vücut bölgesi, meme, bacak, popo dolgunlaştırmada kullanılır. Ortalama 10  yıl kalıcılığı vardır. Aqualift uygulaması da vücut bölgelerinde lokal anestezi ile yapılmaktadır. Aqualift dolgusu da herhangi bir imminolajik reaksiyona, allerjik reaksiyona yol açmaz, güvenilir bir şekilde kullanılan bir dolgu maddesidir.

Kalıcı Dolgular

Bioalcamid

Bioalcamid, % 4 alkilimid ve % 96 su içeren jel formunda kalıcı dolgu maddesidir. Enjeksiyondan sonra bioalcamid vücudumuzdaki kollajen tarafından sarıldığından bu dolgu maddesi ‘endo-protez’ olarak da adlandırılır. Bu reaksiyon bir allerjik reaksiyon veya yabancı cisim reaksiyonu olmayıp vücut tarafından çok ince bir kollajen tabakası ile bioalcamidin sarılıp izole edilmesidir. Sıklıkla bu süreç 45 gündür ve bu sürece kadar ödem ile birlikte, materyal haciminde % 10’ luk bir azalma olabilir, ancak sonrasında tamamen kalıcıdır.
Bioalcamid’ in diğer dolgu maddelerinden bazı farkları mevcuttur:
·       Diğer dolgu maddelerine göre çok büyük miktarlarda enjekte edilebilir (örneğin 500 - 1500 cc gibi) ve daha sonra istenildiğinde enjekte edilen endo-protez çıkarılabilir. Yalnız cildin yüz bölgesi gibi ince olduğu yerlerde fazla miktarda bioalcamidin tek seferde enjeksiyonu yerine 2 ay ara ile birkaç seans uygulama yapılması tavsiye edilir.
·         Vücutta bioalcamidi yıkan bir enzim olmadığından aynı zamanda materyal oksidasyona ve hidrolize karşı dirençli olduğundan sonuç kalıcıdır.
·         Enjeksiyonu allerji testi gerektirmez.
·         Oda sıcaklığında saklanabilir.
·         Etrafını saran ince kollajen tabaka implant materyalinin enjekte edildiği yerde sabitlendiğinden, enjeksiyon yapılan yerden çevre dokuya doğru yer değiştirmez. 
Bioalcamidin 3 değişik formu vardır. Lip (dudak), face (yüz) ve body (vücut). Bu formların içerikleri aynı, elastikiyetleri farklıdır. Bioalcamid mukoza içine enjekte edilmediğinden dudak kalınlaştırmada değil, dudak kontürünü belirginleştirmede kullanılır.
Bioalcamid estetik amaçlı kullanılabileceği gibi, yüksek miktarlarda da kullanılabildiğinden deformasyonların düzeltilmesinde, deprese çukur alanların hacminin kazandırılmasında, göğüs deformitelerinde, ekstremitelerdeki hacim problemlerinde başarı ile uygulanmaktadır. 

Artecoll

Artecoll yüzdeki kırışıklık ve diğer deri bozukluklarına uzun süre etki eden enjektabl bir maddedir. Artecoll 2/3 denature sığır kollajen, 1/3 oranında polimetilmetakrilat adı ile bilinen bir maddenin 30 mikron çapında kürecikler haline getirilmiş şeklidir. Bu kürecikler doku içerisinde depo edilmesinden dolayı emilimi ve reddi mümkün olmamaktadır.
Artecoll içindeki kollajen 3 ay sonunda emilir ancak PMMA kürecikleri kalıcı olmakta ve onun çevresinde oluşan yeni doku oluşumu Artecoll’un kalıcılığını sağlamaktadır. Artecoll ilk 20 gün içinde uygulanan bölgeye yerleşme süreci gösterir. Asıl istenen etki bundan sonra başlar ve 3 ay içinde de tam olarak ortaya çıkar.
Artecoll uygulandıktan sonra deri içinde yerleşmesi ve etrafının fibroblast hücreleri tarafından yapılan fibrin lifleri ile kaplanması en erken 3 ayda tamamlanır. Özellikle 3 – 4 ay sonra yapılan ek bir uygulama ile etkinlik ve başarı arttırılabilmektedir. Uygulamadan 14 – 28 gün öncesinde ön kola allerji testi gerektirir, sıklıkla negatif olsa da % 1 – 2 allerjik reaksiyon görülebilmektedir.

Dolgu Maddeleri İle İlgili Merak Edilen Sorular

Dolgu maddeleri uygulandığında etkisi ne kadar devam eder?
Kullanılan maddenin özelliğine göre hyalüronik asit içeren preparatlarda 6-12 ay, Poly L Laktik asit içeren uygulamalarda 1-2 sene, Hidroksi apatit içeren preparatlarda 3 yıl, kalıcı dolgularda ise ömür boyu devam eder.
Dolgu madde uygulamaları ne kadar sürer?
Bir uygulama ortalama 15-30 dakika sürer. Tıpkı botoks gibi son derece kolay yapılmaktadır.
Uygulama sırasında ağrı olur mu?
Kişiyi rahatsız edecek bir ağrı oluşmaz, istenilirse uygulamadan 30-60 dakika önce uyuşturucu krem sürülebilir, bazı uygulamalarda lokal anestezi yapılabilir.
Yüzde rahatsızlık veren bir durum oluşur mu?
Uygulama bir enjeksiyon yöntemi ile yapıldığından çok hafif bir şişlik olabilir, sonrasında buz uygulamak faydalı olacaktır. Özellikle dudak enjeksiyonlarında şişlik biraz daha fazla olacaktır.
İşe gitmeye engel bir durum olur mu?
Uygulama herhangi bir zamanda, öğle arasında yapılabilir, sonrasında rahatlıkla işinize geri dönebilirsiniz.
Öncesi                                                                   Sonrası
öncesi                                                            sonrası

30 Ocak 2016 Cumartesi

ESTETİKCHİ'DE RİNOPLASTİ BURUN ETİ KÜÇÜLTME KONKA ŞEKİLLENDİRME 2000TL

ESTETİKCHİ'DE RİNOPLASTİ BURUN ETİ KÜÇÜLTME KONKA ŞEKİLLENDİRME KISA BİR SÜRE İÇİN 2000TL
Öncesi                         Sonrası
Öncesi                      Sonrası

 ÖNCESİ                                                                SONRASI
ÖNCESİ                                                              SONRASI
 Konka Estetiği (Burun Eti Küçültülmesi)

Burnun asli vazifesi nefes almamızı sağlamaktır. Bunu yaparken alınan havanın ısıtılması ve nemlendirilmesi de yapılmış olur. Bu ısıtma ve nemlendirme işlemi burnun içinde var olan konka dediğimiz etler sayesinde olmaktadır. Ne varki bu etler bazı insanlarda gereğinden büyük olabiliyor. Özellikle de allerjik bünyeli hastalarda burun etleri büyük olabiliyor. Büyüklüğün sonucu olarakta burun tıkanıklıkları, uykuda horlama, ağızdan salya akması, uykudayken nefes durması gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Bu belirtiler bazı hastalarda hem gece hem de gündüz olabileceği gibi bazılarında gece ortaya çıkmaktadır.


Hasta sabah uyandığı zaman sanki hiç uyumamış gibi yorgun kalkar, boğazı ağrıyordur ve yoğun bir balgam vardır. Sık sık farenjit atakları geçirmektedir. Eğer burunda başka bir patoloji yoksa bu semptomların kaynağı konkaların hipertrofik olması ise yani burun etlerinin olması gerekenden daha büyük olması söz konusu ise tedavi şarttır.


Tedavi seçenekleri arasında medikal ve cerrahi tedavilerin varlığı söz konusudur. Öncelikle burun spreyleri ile burun etlerini küçültmeye çalışırız. Eğer medikal tedaviden fayda görmüyorsa hasta o zaman cerrahi tedaviye başvururuz. Cerrahi tedavi derken eskiden olduğu gibi burun etlerini kesmekten söz etmiyorum. Son zamanlarda teknolojinin gelişmesiyle beraber holmium aletle burun etlerinin belli bir oranda küçültmek günümüzde en doğru tedavi seçeneği haline gelmiştir.

 burun etlerinin asli vazifesi olan ısıtma, nemlendirme ve temizleme görevini yapan mukozasına zarar vermeden burun etini içeriden küçültüyoruz. Nazal septumda var olan krest tarzındaki eğrilikleri destrükte ederek pasajı açıyoruz. İşlem çok basittir genel anestezi uygulamadan sadece lokal anestezi yapılarak uygulanan bir işlemdir. İşlemden sonra herhangi bir tampon konmaz, yarım saatlik bir dinlenmeden sonra hasta taburcu edilir ve on gün sonra bir defa kontrolü vardır. Bu yöntem şu an kullanılan en etkili ve modern yöntemdir.


24 Aralık 2015 Perşembe

Ulthera ile Örümcek ağı yüz germe lifting


Ultherapy ile Yüz Nasıl Gerilir?

Ultherapy Teknolojisi, cildin alt katmanlarında bulunan taşıyıcı dokularda ses dalgaları kullanılarak oluşturulan noktasal ısı artışları ile kollajen üretiminin uyarılması sonucu ciltte sıkılaşma ve gerginlik sağlayan bir tedavi şeklidir.

*Ultherapy ile Tek seansta Yüz ve Boyun Germe
*Daha fazla kollajen üretimi
*Güçlenmiş bağ dokusu
*Daha sıkı bir cilt
*Kırışıklarda gözle görülür azalma
*Kaş Kaldırma

Bu tedavi şeklinde benzer teknolojiler bulunmasına karşın yapılan işlemin uygulandığı bölge ultrasonografi ekranında takip edilerek tam arzu edilen dokulara, duyarlı bir şekilde ve iki farklı katmanda müdahale edilme özelliği sadece F.D.A onaylı Ultherapy teknolojisiyle mümkündür.

Ultherapy ile cildin sıkılığını yitirmesi sonucu sarkma ve çizgilenme görülen dekolte bölgesi, gıdı bölgesi, yanak, ağız kenarı,yüz konturu, çene hattı, kaş, alın ve kırışan göz çevresinde ameliyatsız toparlanma ve gençleştirme sağlanmaktadır.

Ultherapy cihazı ile yapılan bu tedavide, ısı enerjisi veren ses dalgaları hedeflenen bölge derinliğine odaklanmakta ve ısıtma etkisi cildin üst tabakalarına zarar vermeden sadece deri altındaki taşıyıcı bağ dokusunda oluşturulmaktadır.

Ameliyatsız cildi sıkılaştırma yöntemi olarak bilinen Ultherapy ile ciltte yıllar içinde azalan kollajen ve yerçekimi kuvvetinin yaratmış olduğu gevşeme ve sarkmalar sadece 30 ila 60 dakikalık tek seansla tedavi edilebilmektedir.

Ultherapy Nasıl Uygulanıyor?Ultherapy işlemi sırasında Ulthera cihazının ultrason özelliği taşıyan uygulama başlığı cilde temas ettirilerek cildin alt katmanları görüntülendikten sonra bu görüntü eşliğinde cilt yüzeyinin 3 ve 4,5 mm derininde yer alan taşıyıcı bağ dokularına odaklanmış ses dalgaları gönderilerek kollajen üretimini uyaran ısı hasarları oluşturulmaktadır. Uygulamayı takip eden dönemde cildin taşıyıcı dokularında oluşan yeni kollajen üretimi ile güçlü bir sıkılaştırma etkisi meydana gelmektedir.

Ultherapy İşlemi Ne Kadar Sürüyor?


Ultherapy süresi uygulama yapılan bölgelere göre değişmekte olup, sadece göz çevresine yapılan uygulamanın süresi 15-20 dakika iken, tüm yüz ve boyuna yapılan uygulamanın süresi ise 1 saate kadar ulaşmaktadır. Ultherapy ile istenilen sonuca ulaşmak için tek seanslık uygulama yeterlidir.

Ultherapy Hangi Bölgelerde Etkili Oluyor?


Ulthera ile ameliyatsız cilt gençleştirme uygulaması, yüz bölgesinde kırışıklık ve “jaw line” olarak tabir edilen çene çizgisinde sarkma sorunu olan hastalarımızda yanaklara, gıdı bölgesin oluşan sarkmaları düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, göz etrafı ve alt kısımlarındaki kırışıklıkları azaltmak amacı ile göz çevresine, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla dekolteye uygulanmaktadır.

Uygulama Sırasında Ne Hissedeceğim?


Uygulama sırasında genellikle anlık iğne batması veya elektriklenme şeklinde bir algı oluşmakta derecesi ise kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Hastalarımızın isteğine bağlı olarak bölgesel anestezi uygulaması ile ağrı hissini tamamen ortadan kaldırmak mümkündür. Ultherapy uygulamalarının yeni başladığı dönemlerde daha az uygulama sayısı ve daha yüksek enerji kullanılırken günümüzde daha düşük enerji ve daha fazla uygulama sayısı kullanıldığı için hissedilen ağrı seviyesinde belirgin azalma sağlanmış, ilk zamanlarda bazı durumlarda tercih edilebilen sedasyon uygulamasına artık ihtiyaç kalmamıştır.Ve sonuçlar Garantilidir.


                    
                        ÖNCESİ                         SONRASI                                                            
SONRASI


Oncesi        Sonrasi




                                 

15 Ekim 2015 Perşembe

LEDTERAPY MUCİZESİ İLE CİLT LEKELERİNE,ÇİLLERE,AKNE VE SİVİLCELERE SON!


Akne yada bilinen adı ile sivilce her insanda ve özellikle ergenlik döneminde kendini gösteren bir cilt hastalığıdır. Yağ bezi kanallarının (folikül) cildin yüzeyinde daha yoğun bir yağ tabakası ile tıkanarak yağ bezlerinin salgıladığı yağın (sebum) cilt dışarısına atılamamasından kaynaklanır. 

Hemen hemen her insanda belli dönemlerde görülmektedir. Vücut herhangi bir dış müdahaleye gerensinim duymadan zaman içerisinde kendi tedavisini gerçekleştirir. Gerçekleştiremediği durumlarda ise problem müzmin bir hal alarak kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiler. Bu tür durumlarda akne tedavisikaçınılmaz olabilir.

Akne / Sivilce Nasıl Oluşur?

Yağ bezleri isimlerini, ürettikleri yağlı bir madde olan sebumdan alırlar. Normal şartlar altında sebum, kıl folikülü boyunca ilerler ve cilt yüzeyine çıkar. Akne oluştuğu zaman sebum folikülün içinde kalır ve dışarı çıkamaz. Akneler yağ bezlerinin daha yoğun olarak bulunduğu yüz, boyun, sırt, kolların üstü ve omuzlar gibi bölgelerde daha çok oluşur. Siyah nokta şeklindeki akne lezyonlarına komedon adı verilirken, kırmızı, şişmiş ve irinli lezyonlara papül, nodül ve püstül denilmektedir.

AKNE / SİVİLCE OLUŞUMUNUN NEDENLERİ

• Genetik Faktörler

Akne genetik özellikler de içeren bir olgudur. Aslında herkes belli bir dereceye kadar akne sorunu yaşayabilir, ama bazı kişilerin kimi akne türlerine genetik bir yatkınlıkları vardır. Eğer anne veya baba ergenlikte ya da hayatının herhangi bir döneminde akne problemi yaşamışsa çocuklarında akne görülme ihtimali daha yüksektir.

• Hormonlar (Androjen)

Akneler genelde, vücut androjen hormonunu daha fazla üretmeye başladığı zaman oluşur. Androjen üretimi 11-14 yaşları arasında en üst seviyeye ulaştığında akneler de artmaktadır. Genç kadınlarda menstrüel döngü nedeniyle değişen hormon seviyeleri de aknelerde alevlenmelere neden olmaktadır. Bu değişiklikler yağ bezlerinin androjenlere olan hassasiyetini de etkilemektedir.

• Bakteriler

Kapalı folikül, bakterilerin üremesi için uygun bir ortamdır. Özellikle bu ortamda yaşayan bakteri P.Acnes bakterisidir. Bu bakteri, sebumla beslenir ve aknesi olsun olmasın herkesin cildinde bulunur. Yağ bezi tıkandığında ve içi sebumla dolduğunda P.acnes bakterisi çok daha çabuk çoğalır. Bakterinin ürettiği kimyasallar folikül içinde ve cilt yüzeyinde inflamasyona neden olur.

• Artan Sebum Üretimi

Yağ bezleri androjenler tarafından uyarıldıktan sonra daha fazla sebum üretmeye başlarlar. Yağlı sebum, folikülün içinde birikir ve yukarıya doğru hareket eder. Yukarı doğru hareket ederken, normal cilt bakterileri ve ölü cilt hücreleriyle birleşir. Sebum üretimi arttıkça, kıl folikülünün tıkanma ve komedonlara neden olma ihtimali de artmaktadır.

• Folikülün İçerisindeki Değişimler

Androjen üretimi arttıkça ve yağ bezleri genişledikçe, kıl folikülünün cildin altına doğru uzanan yapısı da değişime uğramaktadır. Normalde ölü hücreler kademeli olarak dökülürler ve cilt yüzeyinden uzaklaşırlar. Ergenlik döneminde hücreler daha sık dökülürler ve birleşip yapışmaya daha müsaittirler, sebumla temas ettiklerinde folikülü tıkayabilirler. Bu durumda sebum ve ölü hücreler folikülde bir tıkaç oluştururlar.

AKNE TEDAVİSİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER

- Topikal (Krem) Tedavi
- İlaç Tedavisi
- Mezolifting (Cilt Mezoterapisi)
- Kimyasal / Bitkisel Peeling
- Medikal Cilt Bakımı Tedavisi
- Co2 Fraksiyonel Lazer

• Topikal (Krem) Tedavi

Topikal tedavi, ilaçların deriye değişik yöntemlerle doğrudan uygulanmasıdır. Ergenlik döneminde görülen akneler (fizyolojik akne) ve sivilceler genellikle topikal tedaviye olumlu yanıt verirler.

• İlaç Tedavisi

Topikal tedavinin yanıt vermediği durumlarda ağızdan ilaç tedavisi kullanılabilir. Ağızdan ilaç kullanımı orta derecede ve şiddetli aknesi olan hastalar için önerilmektedir. Bu tür ilaçlar sıklıkla topikal tedavi ile birlikte kullanıldığında daha iyi sonuç verir.

• Mezolifting (Cilt Mezoterapisi)

Dıştan uyguladığınız kremler, daha çok cildin üst tabakasını nemlendirip besler. Ancak cildin asıl canlılığını ve destek görevini sağlayan, kozmetik görünüm açısından beslenmeye ve neme ihtiyacı olan hücreler alt deride bulunur. Mezolifting, enjeksiyon yoluyla derinin bariyer fonksiyonunu aşıp alt tabakasına ulaşması sayesinde akne tedavisinde daha etkili bir başarı sağlamaktadır.

• Bitkisel Peeling

Akneler için yapılan yüzeysel peeling ise salisilik asitlerle (BHA'lar) yapılan peelinglerdir. Bu madde daha yüzeysel olarak epidermisi (cildin en üst tabakasını) etkiler. Daha çok akne, siyah ve beyaz nokta tedavisinde ve ikincil olarak lekelerin tedavisinde de tercih edilmektedir. Bitkisel Peeling uygulamaları 2-3 hafta aralıklarla 6-10 seans yapılır. Mezolifting (cilt mezoterapisi) sonrası tamamlayıcı olarak ta uygulanır.

• Medikal Cilt Bakımı Tedavisi

Cilt bakımında cildin nem oranının dengelenmesi, akne ve dış etkenlerden korunması için vitaminler ve antioksidanlar içeren profesyonel ürünler kullanılıyor. Mezolifting (cilt mezoterapisi) sonrası tamamlayıcı olarak ta uygulanır.

• Co2 Fraksiyonel Lazer

Akne izleri (sivilce) ve çukurları, yara ve yanık izleri ve deri çatlaklarının görüntüsünün düzeltilmesinde kullanılan etkili bir tedavidir.

Akne Oluşumunu Önlemek için Uyarılar

- Yorgunluk ve stresin; stres hormonlarını ve dolaylı olarak yağ yapımını artırdığı bilinmektedir. Yorgunluk ve stresten olabildiğince uzak kalmaya çalışın.

- Uyku esnasında cilt beslenmekte ve kendini yenilemektedir. Bu yüzden uykunuzu iyi almaya özen gösterin.

- Egzersiz herşeyden önce genel sağlık için çok yararlıdır. Kan dolaşımını hızlandırır ve cildin de aralarında bulunduğu hayati organlara daha fazla oksijen gitmesini sağlar. Egzersizden sonra yüzünüzde biriken ve bakteriler için ortam yaratan yağ ve teri mutlaka dikkatlice yıkayın. Aksi takdirde aknelerin artması mümkündür.

- Su, vücut ve ciltteki hücrelerin içeriğinin önemli bir bölümünü oluşturur, toksinlerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır ve besinlerin vücutta taşınmasını sağlar. Su içmek akneleri yok etmez ama cildin sağlığını korumaya yardımcı olur.

- Saunalardan ve havalandırması olmayan mutfaklardan uzak durun.

- Akneleri sıkmayın, üzerindeki deriyi ve iltihaplı kısımları koparmayın.

- Ellerinizi sık sık yıkayın. Zaman zaman çok güçlü bir istek duysanız bile akneleri sıkmayın. Okurken, televizyon izlerken ya da ders çalışırken ellerinizin yüzünüzden uzak tutmasına özen gösterin.

-Yüzünüzü günde iki defa dermatoloğunuzun önerdiği bir sabunla yıkayın. Havlunuzu her gün değiştirin. (Nemli havlu bakterilerin üremesi için çok uygun bir ortamdır).

- Haftada en az iki kez saçınızı yıkayın. Uyurken saçlarınızı yüzünüzden uzak tutmaya çalışın. Gün içinde saçlarını yüzüne değmeyecek şekilde toplayın.

- Aşırı güneşlenmeyin.

- Dermatologla olan randevularınızı düzenli olarak takip edin. Nelerin denendiğini ve nasıl sonuç verdiğini kaydedin. Tedaviyi yarım bırakmayın.

>> Lazerle Rozase (Rosacea) Tedavisi
Esasında bir kılcal damar rahatsızlığı olan rozase (rosacea) hastalığına lazerle etkili bir tedavi sağlanmaktadır. Tek seansta gözle görülür bir iyileşme sağlanabilir.

Cilt Tipine Göre Güneş Koruyucu Kullanım Tablosu

TipCilt TürüSaç RengiÖzellikleriÖnerilen Güneşten Koruma Faktörü
Gündelik KullanımAçık Havada
IÇok beyazKızılKolay yanar, hiç bronzlaşmazspf 15spf 25-30
IIBeyazSarı, kestaneKolay yanar, hafif bronzlaşırspf 12-15spf 25-30
IIIBuğdayKestane, siyahBazen yanar, orta düzeyde bronzlaşırspf 8-10spf 15
IVEsmer (Akdeniz)SiyahAz yanar, iyi bronzlaşırspf 6-8spf 15
VKoyu esmer (Ortadoğu)SiyahNadiren yanar, yoğun bronzlaşırspf 6-8spf 15
VISiyahi (Zenci)SiyahHemen hiç yanmaz, koyu renklispf 6-8spf 15
UYGULADIĞIMIZ BAŞARILI LEKE VE AKNE TEDAVİLERİ.
LEDTERAPY CİHAZIMIZ İLE 8 SEANSTA CİLT LEKERİNE,ÇİLLERE,AKNE VE SİVİLCELERE ELVEDA DİYORUZ.SİZDE ESTETİKCHİ'YE GELİN VE MEDİKAL  DERMATOLOG TARAFINDAN UYGULANAN LEDTERAPHY CİHAZIMIZLA TANIŞIN.
cilt lekesi





1 Eylül 2015 Salı

ULTHERA İLE AMELİYATSIZ NEŞTERSİZ MORARMA OLMAKSIZIN BURUN KÜÇÜLTME VE ŞEKİLLENDİRME.



Hastalar ve cerrahlar için zorlu olan rinoplasti (burun estetiği) sonrasındaki nazal tipteki (burun) ödeminin çözülmesi aylar bazen de yıllar alabilir. Çeşitli klasik yöntemlerin ödemin etkisini yok etmek için kullanılabilmesine karşın, tüm durumlarda veya tüm deri tipleri için başarılı olmuşlardır.
               


ÖNCESİ                                     SONRASI
Ultherapy Ulthera adlı Sistemin  çıkışıyla birlikte, alttaki kıkırdak yapısına en iyi biçimde cildin uymasına izin verecek şekilde, deri kontürünü güvenli ve güvenilir şekilde manipule etmek için şu anda tedavi mevcuttur.    Böylece,deri ve kıkırdak, daha ideal nazal tipteki bir konfigürasyonu yaratmak için ikili şekilde çalışabilir.

18 ay boyunca, (yaşları 22- 66 arasında değişen 19 kadın ve iki erkek olmak üzere) 21 hastada burun estetiği (rinoplasti) sonrasında nazal deriyi şekillendirmek ve ödemi kontrol etmek için Ulterapi adlı yöntemi kullanılmıştır. Katılımcıların, alttaki anatomik yapılara uyuma yatkın olmayan böylece optimum sonucu dışlayan nazal deri tiplerine sahip olmaları gerekiyordu.   Bu hastalar daha öncesinde, operasyon sonrasındaki ödemi azaltmak için başarılı olmayan klasik girişimlere tabi tutulmuşlardı. Tüm hastalar, Ultherapy’nin, burun estetiğinin sonuçlarını hızlandırma veya geliştirme için ABD Gıda İlaç İDaresinin onayladığı veya “kanıtlanmış” bir yöntem olmadığı ancak ABD Gıda ve İlaç İdaresinin bunu fasiyel (yüzdeki) deriyi sıkılaştırma ve kaş kaldırma için onayladığı konusunda bilgilendirilmiştir.


Ultherapy, esas deri (dermis) ve alt deride (subdermis) 1.5, 3 ve 4.5 mm derinliklerinde mikrotermal yara oluşturur. Uyumlu şekilde aralıklı lokasyonlardaki bu lezyonların iyileşmesi, deri büzüşmesine, yaralı dokunun yeniden modellenmesine (revizyon rinoplastisi) ve dilendiğinde, ısıl olarak başlatılmış bir derecedeki deri altı (subkütan) yağ kaybına  neden olur.


Hasta başına ortalama tedavi sayısı 2 olmuştur. Rinoplasti ve ilk Ultterapi tedavisi arasındaki ortalama süre, 1 yıl olmuştur. En iyi rinoplasti sonrası estetik sonuçları başarmada dört nazal deri tipi anatomik olarak sınırlayıcıdır.Büyük deri dokusu (sleeve), yaralı deri dokusu ve C- şekilli eğrilik. Ancak Ultterapy, bu deri tiplerinin üçünde de başarılı olduğunu kanıtlamıştır (1 ve 3 nolu şekiller). Tüm hastalar da tedavi sonrasındaki ölçümler sonrasında sonuçtan memnun olmuştur ve tedaviyle ilişkili hiç bir yan etki oluşmamıştır. Sonuçların sağlamlığını değerlendirmek için takip sürmektedir ve bir tam klinik raporu planlanmaktadır.

  Ulthera özellikle derilerinin nitelik ve niceliği yüzünden rinoplasti için olumsuz aday  görülen hastalara yararlı olmuştur. Mevcut serilerde başarılan sonuç, rinoplasti sonrasındaki tip ödemini azaltmak için Ultteranın pratiğinde rutin olarak kullanmasına yol açmıştır. 

Ultterapinin işlem mekanizması, yara dokusunu yeniden modelleme kabiliyeti ve 4. ilerletişmiş elastikiyet dahil omak üzere 1-3 nolu kütanöz (deri altı) yapısının yenilenmesi, deri yapısının mutlak büzülmesi şeklinde görülmektedir. Ultterapi ayrıca, cerrahisiz silikon enjekte edilmiş dudakların boyutunu azalmakta da başarılı olarak kullanılmıştır. Önerilen bir işlem mekanizması, silikon taneli kapsülün yeniden modellenmesidir. 


Rinoplasti hastalarında, Ultterapy, alttaki kıkırdak yapısının üzerindeki deriyi sıkıca örter görünmektedir. Bu yöntemle, rinoplasti cerrahları, insan yüzünün merkez özelliğinin en iyi şekillendirmesine izin veren şekilde diğer anatomik unsur olan deriyi kontrol edebilirler.